Yazılı Kurallara Uyma (Denetim ve Ceza Korkusu Olmadan):
Sürücü, araç kullanırken yapacağı bir kural ihlalinin sonucunun sadece maddi cezası olduğunu düşünmemelidir. Trafik içinde yapacağı bir kural ihlalinde, kendi canını ya da sevdiklerinin canını tehlikeye attığının da farkında olmalıdır.
Bu farkındalığı kazanmak için yapılması gereken ise trafikteki bütün kuralların nedenini öğrenmektir. Bilgi olmadan farkındalık oluşmaz. Bu nedenle de bir sürücü adayı her bilgiyi özümsemeli, her kuralın altında yatan güvenlik gerekçelerini sorgulamalı, öğrenmelidir.
Trafik adabı;
Trafik içinde sorumluluk, yardımlaşma, tahammül, saygı, fedakârlık, sabır vb. değerlere sahip olabilme yetisidir.
Lütfen unutmayınız!
Trafikte hiçbir zaman tek başınıza değilsiniz. Trafik ortamını her zaman diğer yol kullanıcıları ile paylaşmak durumundasınız. Bu ortamda olumlu bir trafik adabı oluşturulmamışsa trafik güvenliğinin sağlanması mümkün olmayacaktır. Trafik güvenliği açısından evrensel trafik kuralları kadar olumlu trafik adabının oluşturulması da çok önemlidir. Trafik kuralları ne yapılması gerektiğini belirlerken, trafik adabı da bu kuralları kişiler tarafından ve her koşulda güvenliği sağlamak amacıyla uygulanıp uygulanmayacağını belirlemektedir.
Dikkat!!!
Trafik adabı ile ilgili sorularını çözerken şıklarda trafik adabı şıkkı varsa cevap kesinlikle odur.
-----
Örnek Sorular:
Trafik içinde sorumluluk, yardımlaşma, tahammül, saygı, fedakârlık, sabır vb. değerlere sahip olabilme yetisidir.
Bu cümlede tanımı yapılan kavram, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mizaç
B) Beden dili
C) Trafik adabı
D) Konuşma üslubu
Bu durumda cevap C olur.
-----
Denetim ve ceza korkusu olmadan yazılı kurallara uymanın yanı sıra yazılı olmayan, trafik içerisinde karşılıklı anlayış ve empati gerektiren davranışları oluşturma ve bu davranışları alışkanlık haline getirmedir.
Bu cümlede tanımı yapılan kavram, aşağıdakilerden hangisidir?
a) Mizaç
b) Beden dili
c) Trafik adabı
d) Konuşma üslubu
Bu durumda cevap C olur.
-----
• Trafikte temel değerleri içselleştirerek doğru davranış göstermek
• Trafikte karşılaşılan sorunları doğru yöntemlerle çözmek
• Sağlıklı ve güvenli bir trafik ortamı oluşmasına katkı sağlamak
Verilenler aşağıdakilerden hangisinin amacını oluşturur?
a) Mizacın
b) Beden dilinin
c) Trafik adabının
d) Konuşma üslubunun
Bu durumda cevap C olur.
-----
“Hiçbir toplum 24 saat trafik zabıtası tarafından denetlenemez. Toplum yararına kesintisiz denetim - - - - ile mümkündür.”
Verilen ifadede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi yazılmalıdır?
A) trafik adabı
B) trafik cezası
C) trafik terörü
D) trafik müfettişi
Bu durumda cevap A olur.
Dikkat!!!
Trafik adabı sorularını çözerken şıkların olumlu ya da olumsuz olup olmadığına dikkat edersiniz çok daha rahat sonuca gideceğinizi göreceksiniz. Üç olumlu bir olumsuz varsa cevap olumsuz olan şık, üç olumsuz bir olumlu varsa cevap olumlu olan şıktır.
-----
Örnek Sorular:
Trafik ortamını paylaşanlarda, aşağıdaki tutum ve davranışlardan hangisinin bulunması hâlinde trafik düzeni ve güvenliği olumlu yönde etkilenir?
a) Aşırı tepki gösterilmesi ……………..Olumsuz
b) Birdenbire sinirlenilmesi……………. Olumsuz
c) Bencillikten uzak durulması…………Olumlu
d) Kaba ve saldırgan davranılması……Olumsuz
Bu durumda cevap C şıkkı olur.
-----
Trafik ortamını paylaşanlarda, aşağıdaki tutum ve davranışlardan hangisinin bulunması hâlinde, trafik düzeni ve güvenliği olumsuz etkilenir?
a) Saygı………………….Olumlu
b) Uyum………………….Olumlu
c) Bencillik………………Olumsuz
d) Hoşgörü………….....Olumlu
Bu durumda cevap C şıkkı olur.
-----
I. Hoşgörülü olunması ……………...... Olumlu
II. Bencillikten uzak durulması………..Olumlu
III. Olaylara aşırı tepki gösterilmesi….Olumsuz
Trafik ortamını paylaşanlarda, yukarıda verilen tutum ve davranışlardan hangilerinin bulunması hâlinde trafik düzeni ve güvenliği olumlu yönde etkilenir?
a) Yalnız I
b) I ve II
c) II ve III
d) I, II ve III
Olumlu soruluyor. Bu durumda cevap I ve II yani B olur.
-----
Hangi özelliğe sahip olmayan sürücünün sabırsız, öfkeli, yorgun, stresli ve iletişim becerileri eksik bir kişi olma ihtimali daha fazladır?
a) Bencil
b) Hoşgörülü
c) Aşırı tepki gösteren
d) Görgüsüzce davranan
Bu durumda cevap B şıkkı olur.
-----
Trafikte hangi değere sahip olan sürücü, aracını park ettiği yerin diğer yol kullanıcıları açısından görme-görülme ya da manevra engeli oluşturup oluşturmadığına dikkat eder?
a) Bencil
b) Sorumsuz
c) Görgü seviyesi düşük
d) Empati düzeyi yüksek
Bu durumda cevap D şıkkı olur.
Dikkat!!!
Trafik şıklarda diğergamlık varsa doğru cevap diğergamlıktır. Diğergalık fedakarlık yapmaktır ve olumludur.
-----
Örnek sorular:
Kendinden çok başkalarını düşünen, başkalarının iyiliği için fedakârlık yapan ve özgeci şeklinde tanımlanır. Yardım etme davranışının bir alt kategorisidir.
Yukarıdaki açıklama hangi davranış özelliğine aittir?
A) Bencillik
B) Saldırganlık
C) Diğergamlık
D) Sorumsuzluk
Bu durumda cevap C şıkkı olur.
-----
Trafikte aracıyla kırmızı ışıkta bekleyen sürücünün, ışık yeşile döndüğünde karşıya geçmek için yolu neredeyse yarılamış bir yayanın geçişini tamamlamasını beklemesi, bu sürücünün hangi davranış özelliğine sahip olduğunu gösterir?
a) Öfke
b) Bencillik
c) Diğergamlık
d) Sabırsızlık
Bu durumda cevap C şıkkı olur.
-----
Geçme yapan araca, geçilmekte olan araç sürücüsünün yavaşlayıp kolaylık sağlaması durumu, trafikte hangi temel değerle ifade edilir?
a) Bencillik
b) İnatlaşmak
c) Diğergamlık
d) Sorumsuzluk
Bu durumda cevap C şıkkı olur.
Trafikte Temel Değerler
a) Sorumluluk
Kişinin kendi davranışlarını veya kendi yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesi anlamına gelmektedir.
Unutmayınız ki güvenli, dikkatli, sorumlu davranmak üzgün ve pişman olmaktan iyidir. Sorumluluk duygusuna sahip bir sürücü, sadece araç kullanmayı değil, aynı zamanda kendine hâkim olmayı da öğrenmelidir.
Örnek 1:
Bir sürücü, sürekli şerit değiştirerek (slalom yaparak) araç kullanırsa, çevresindeki sürücülerin dikkatinin dağılmasına ya da panik yapmalarına sebep olabilir. Bunun sonucunda sürücünün kendi hatalı davranışı yüzünden başka sürücülerin kaza yapma riski artacaktır. Bu sürücü başkalarının canına ya da malına zarar verme sorumluluğunu üstlenebilecek midir?
Örnek 2:
Ailesi ile birlikte yolculuk yapan bir sürücü aracını hız limitlerini aşarak sürdüğünde, ailesinin hayatını da tehlikeye atmış olacaktır. Bu sürücü, hız ihlalinden kaynaklanan olası bir kazada sevdiklerinin canını riske atma sorumluluğunu üstlenebilecek midir?
b) Yardımlaşma
Trafikte Yardımlaşma Neden Önemlidir?
Birlikte yaşam, yardımlaşma olmadan sürdürülmesi zor bir hale gelmektedir. Trafik ortamı, tüm yol kullanıcılarının birlikte hareket ettiği, birbirinin olumlu ya da olumsuz davranışlarından etkilendiği bir ortamdır. Bir kişinin olumlu ya da olumsuz bir davranışının tüm yol kullanıcılarını aynı şekilde etkilediği bu ortamda yardımlaşmanın önemi oldukça öne çıkmaktadır. Özellikle trafikte dezavantajlı gruplar olan çocukların, yaşlıların ve engellilerin yardıma daha fazla ihtiyacı olabilir.
Güvenli bir trafik ortamı sağlamak için her sürücünün dezavantajlı grupta yer alan bu yol kullanıcılarına daha fazla dikkat etmesi gerekir. Hayatımızın her döneminde insanlara yardımcı olmak bir insanlık değeri olduğu gibi trafikte bu değerin daha da ön plana çıkarılması gerekir. Unutmayalım ki; "İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olanıdır."
Örnek 1:
Araç kullanırken yolda olan bisikletli çocukları fark ettiniz. Daha yavaş ve dikkatli araç kullanmak suretiyle onlara bir tehlike yaratmamaya özen göstererek onların güvenle yanınızdan geçmesine yardım etmek, trafik adabı açısından istenilen bir durumdur.
Örnek 2:
Aracı arıza yaptığı için yolda kalmış ve yardım talebinde bulunan bir sürücüye, yoldan geçen bir sürücünün durup yardım etmesi hem yardım talep eden sürücüyü bir sorundan kurtaracak hem de aracın bir an önce durduğu yerden trafiğe katılmasını sağlayarak, trafiğin aksamasını önleyecektir. Aynı zamanda olması muhtemel yeni bir kazada engellenmiş olacaktır.
Örnek 3:
Karlı havada zincir takmaya çalışan bir sürücü, sorun yaşıyor ve yardım talep ediyorsa, bu konuda deneyimli, daha becerikli bir sürücünün o kişiye yardım etmesi daha sonra olabilecek araç kaymalarını ve trafik kazalarını önlemiş olacaktır.
Örnek 4:
İki yönlü karayolunda öndeki ağır vasıta nedeniyle oluşan araç kuyruğunda ağır vasıtanın arkasında sollayan ilk araç, yol uygunsa, hemen sağa geçmek yerine bir süre sol şeritte giderek, kuyruktaki diğer araçların da ağır vasıtayı sollamasını kolaylaştırabilir. Böylece o yoldaki trafik akışı daha rahat bir hale gelebilir.
c) Hoşgörü
Hoşgörü, trafik içinde sürücülerin en fazla ihtiyaç duyacakları değerlerden biridir. Bir sürücü, trafik ortamında farklı özelliklere sahip sürücüler, yolcular ve yayalarla birlikte araç kullanmak durumundadır. Hoşgörülü olma özelliği yoksa sürücü, sabırsız, öfkeli, yorgun, stresli, başarılı iletişim kuramayan, kural ihlali yapan bir kişi olacaktır. Bilinçli bir sürücü hoşgörülü olabilmek için güne dinlenmiş başlamalıdır.
Örnek 1:
Park etme konusunda acemi olan bir yeni sürücü, yolda iki aracın arasına park etmeye çalışırken, arkasındaki araç sürücüsü bu duruma hoşgörü göstermeyip, sürekli kornaya basarsa, park etmeye çalışan sürücü panik olacak ve park etme süresi artacaktır. Oysa fazladan gösterilecek 30 saniyelik bir hoşgörü, daha huzurlu bir trafik ortamı oluşturacak ve acemi sürücünün de daha kısa sürede manevrasını tamamlamasını sağlayacaktır.
Örnek 2:
Bir sürücünün önünde duran bir araçtan yaşlı bir yolcunun indiğini düşünelim. Yaşından dolayı bu yolcunun araçtan inme zamanı normalden biraz daha uzun olabilir. Arkadaki sürücünün bu duruma hoşgörü göstermeyip, kornaya basması yolcunun araçtan daha hızlı inebilmesini sağlamayacağı gibi trafik ortamında da huzursuz, stresli bir durum oluşmasına sebep olacaktır.
Neden Trafikte Tahammül Etmeliyiz?
Tahammül; insanın kötü, güç durumlara karşı koyabilme ya da katlanabilme gücü olarak tanımlanmıştır (TDK). Kendi görüşünüze ve çoğunluğun görüş biçimine aykırı düşen görüşlere, sabırla ve taraf tutmadan katlanabilme özelliğidir. Tahammül trafik içinde sürücülerin en fazla ihtiyaç duyacakları değerlerden biridir.
Bir sürücü, trafik ortamında farklı özelliklere sahip sürücüler, yolcular ve yayalarla birlikte araç kullanmak durumundadır. Bunların içinde, kurallara uymayan sürücüler ve dikkatsiz yayalar olabilir. Sürücünün, bu tarz yanlışla karşılaştığında buna katlanabilmesi şüphesiz ki çok güçtür. Ancak trafik içinde istenmeyen durumlara tahammül edebilmek taraflar arasında yaşanabilecek kötü olaylara engel olacak, çok daha huzurlu bir trafik ortamı yaratacaktır.
ç) Nezaket ve Saygı
Saygı ve empati birlikte olan iki kavramdır. Ayrıca 'hoşgörü' olmadan saygı da olmaz. Diğerini "olduğu gibi kabul etmeden" "saygı" duyamazsınız. Kendinize, işinize saygı duymadan da diğerlerine saygı duyamazsınız. Aynen hoşgörüde olduğu gibi nezaket ve saygı değerleri de ülke insanımızın içinde olan değerlerdir. Örneğin, bir kapıda karşılaşan iki kişi kapıdan geçmek için birbirlerine yol verirler. Bu değeri trafik ortamında yansıtabilmek çok önemlidir.
Başka bir deyişle, diğer yol kullanıcılarına saygı göstermek önemlidir. Çünkü trafikte davranışlarınızı saygı ile sergilediğiniz her durumda daha huzurlu, sakin, stresten uzak bir ortamın hem kendiniz hem de diğerleri için oluşmasına neden olursunuz. Trafik kurallarına uymak daha kolay ve alışkanlığa daha çabuk dönüşür bir hal alır. Zaten yukarıda da vurgulandığı gibi, sürücü belgesi sahibi olmak demek, kişinin topluma saygılı ve sorumlu davranacağına dair söz vermesi demektir. Trafik güvenliğinin sağlanabilmesi için saygı ile birlikte trafik kurallarının uygulanması gerekir. Trafik güvenliğinde sürekliliği sağlayan en önemli faktörlerin başında "saygı" gelmektedir.
Örnek 1:
Trafik kazası sadece maddi hasarlı bile olsa, yaşanması hiç istenmeyen ve kazaya karışan sürücüleri psikolojik olarak olumsuz etkileyen bir durumdur. Kaza sonrası tarafların birbirine saygısız ve nezaketsiz bir şekilde davranması, kazayı ortadan kaldıramayacağı gibi, olayın yasal gidişatını da uzatacağından çözümü geciktirecektir. Bu sebeple kaza sonrası sürücünün soğukkanlılığını kaybetmemesi, diğer sürücüye saygısız ve nezaketsiz söylem ve hareketlerde bulunmaması çok önemlidir. Nezaket ve saygı, huzurlu ve daha az stresli bir ortamın oluşmasını sağlayacağı için meydana gelen kaza ile ilgili sorunlar daha kısa bir sürede çözülecek, kişilerin psikolojik olarak yaşadıkları olumsuz duygular ise en azından yaşanan kaza ile sınırlı kalacaktır.
Örnek 2:
Yağmurlu bir günde araç sürerken kaldırımdaki yayalara su sıçratmamaya özen gösterilmelidir. Bir yaya için bu durum çok olumsuzdur. Her sürücünün aynı zamanda bir yaya olduğu unutulmamalıdır. Yağmurlu ve karlı havalarda araç kullanırken biry aya görüldüğünde, hız daha fazla azaltılmalıdır.
d) Feragat ve Fedakârlık
Feragat ve fedakârlık, bir amaç uğruna ya da gerçekleştirilmesi istenen herhangi bir şey için kendi yararlarından vazgeçme, hakkından kendi isteğiyle vazgeçme, özveri anlamına gelmektedir. Bazı durumlarda, trafik ortamında hak kendinizden yana iken bile bu hakkınızı diğer sürücüye vermek size bir şey kaybettirmeyeceği gibi daha huzurlu bir trafik ortamı sağlamaya katkıda bulunacaktır.
Örnek 1:
Tali yol-Anayol kesişmesinde geçiş hakkı anayolda seyreden sürücüye aittir. Anayolda, kalabalık bir trafik içinde ilerleyen sürücü, tali yoldan gelmekte olan sürücüye kendi geçiş hakkını verdiğinde sadece birkaç saniye zaman kaybedecek, karşılığında ise tali yolda araçların birikmesini önlemiş olacaktır. Böyle bir durumda, anayoldaki sürücülerin tali yoldan gelenlere hiçbir şekilde yol vermediğini düşünelim; bir süre sonra tali yoldaki araç trafiği çok fazla artacak, o yoldaki trafik duracak, sürücülerde öfke, kızgınlık ve sabırsızlık başlayacaktır. Dolayısıyla bu ortamda kaza olasılığı artacaktır. Sonuçta hem ana yolda hem de tali yolda trafik tıkanacaktır. Bu sonuçtan herkes zarar görecektir.
e) Sabır
Sabır, en kısa tanımıyla, zorluğa karşı göğüs germek anlamına gelmektedir. Olaylar yalnızca bizim kontrolümüzde değildir. Yaşam çoğunlukla bizim dışımızdaki unsurlar tarafından yönlendirilir. Benzer şekilde trafik ortamı da her zaman sürücünün kontrolünde olan bir ortam değildir. Diğer yol kullanıcıları, yol ve hava koşulları gibi pek çok şeyin sürücünün kontrolü dışında gelişmesine neden olur.
Potansiyel olarak tehlikelerle ve beklenmedik olaylarla dolu olan ve sürücünün kontrolü dışında ki bu trafik ortamında zorluklarla sağlıklı bir şekilde baş etmek için SABIR olmazsa olmazdır. Sabırlı olmak stresle baş etme konusunda da önemli bir özelliktir. Genel olarak, sabredemeyen kişilerin stresle de olumlu baş etme konusunda sorun yaşadıkları bilinmektedir.
Özetle sabır, bir şeyi telaş göstermeden bekleme anlamına gelmektedir. Hayatın her alanında ihtiyaç duyulan sabır değeri trafik içinde çok daha büyük önem taşımaktadır. Trafikte, kırmızı ışıkta beklemek, sabır gerektiren bir davranıştır. Ancak burada gösterilen sabır, kırmızı ışıkta geçmenin bir trafik kural ihlali olması ve bu ihlalin bir cezası olması nedenleri ile sürücüler için bir zorunluluk haline gelmiştir. Önemli olan trafik içinde cezası olmayan durumlarda da sabır gösterebilmektir. Çünkü; Sabrın sonu selamettir.
Örnek 1:
Trafikte kırmızı ışıkta beklerken, ışık sarıya döner dönmez önündeki araca korna çalan sürücünün ışığın yeşile dönmesi için beklemeye 1 sn. sabrı olmadığını gösterir. Çalınan bu korna öndeki sürücünün paniklemesine ve yola kontrolsüz çıkmasına sebep olabilir.
Örnek 2:
Öndeki araç yolcu indirirken ya da yol kenarına park etmeye çalışırken, sabırla beklemek gereklidir. Bugün önünüzdeki araca sizin göstereceğiniz sabır, yarın siz aynı durumdayken size gösterilecektir.
Örnek 3:
Trafik sıkışıklığı kentlerimizin en büyük sorunlarından biridir. Böyle bir durumda sabırsız davranıp, sürekli korna çalmak, trafiği açamayacağı gibi hem kendinizi hem de öndeki sürücüleri gürültü kirliliğine maruz bırakmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
Örnek 4:
Bir sürücü olarak, yayalara, özellikle de yaşlı, çocuk, engelli yayalara sabır göstermek çok önemlidir. Bir yaya, yeşil ışık süresinde geçişini tamamlayamamış olabilir. Bu durumda korna çalarak, ya da el kol hareketleri ile yayayı çabuk geçmeye zorlamak yerine sürücünün sabretmesi gerekir.
Yayayı bir an önce geçişini tamamlamaya zorlamak, onun yere düşmesine ya da paniğe kapılıp, kontrolsüzce davranmasına neden olabilir. Bu durum hem yaya için hem de diğer sürücüler için olumsuz sonuçlar doğuracaktır. Veya kendisine kırmızı ışık yandığı halde sabırsızlık göstererek yola çıkması, yayaların haklarını ihlal ettiği gibi hayatlarını da tehlikeye atacaktır.
Örnek 5:
Kontrolsüz tren yolu hemzemin geçidine yaklaşan araç sürücüsü hızını azaltmalı, mutlaka uygun mesafede durup tren gelip gelmediğinden emin olduktan sonra geçişini tamamlamalıdır. Aksi taktirde sabırsızca davranıp kontrolsüz geçiş yapması hem sevdikleri hem de kendi için vahim bir durum yaratabilir.
f) Trafik Kültüründe Birbirini Uyarma
Birlikte yaşadığımız trafik ortamında, bir kişinin yaptığı olumlu ya da olumsuz bir davranış hepimizi etkiler. O kişinin belki de farkında bile olmadan yaptığı o davranış hiçbir suçu olmayan bir başka kişinin ölümüne, yaralanmasına ya da ömür boyu sakat kalmasına neden olabilir. Dolayısıyla, trafik içinde hatalı davranış sergileyen bir sürücüyü uyarmak hem o sürücünün hem de trafikteki diğer sürücülerin kaza yapma ya da olumsuz bir durum oluşturma riskini azaltacaktır. Ancak bu uyarı, nezaket ve saygı çerçevesinde yapılmalıdır.
Örnek 1:
Ters yönden gelen bir sürücüyü "Bu sokak tek yönlü, herhalde siz tek yön levhasını görmediniz, lütfen daha dikkatli olun" diyerek uyarmak, trafik içindeki vatandaşlık görevimizdir.
Trafikte Empati Ve İletişim
a. Empati
Siz beklerken birisi sizin önünüze geçse ne hissedersiniz?
En basit tanımıyla empati (duygudaşlık), bir olay ya da bir durumda karşımızdaki kişi hakkında herhangi bir yargıda bulunmadan önce kendimizi onun yerine koyarak, olayı/durumu onun gibi yaşamamız anlamına gelmektedir. Yani kişi, "ben onun yerinde olsaydım nasıl hissederdim/düşünürdüm/davranırdım" diyorsa, o kişi ile empati kuruyor, kendini onun yerine koyarak, kişinin davranışı değerlendiriyor, duygudaşlık yapıyor demektir. Kişi öncelikle kendine saygılı olmalıdır. Kendine değer verenler başkalarını da değerli görmektedirler. Bunun için; "Kendinize nasıl davranılmasını istiyorsanız başkalarına da o şekilde davranın." altın kuralının unutulmaması gerekir.
Empati, başarılı bir iletişimin temel koşularından biridir. Sosyal yaşamda empatinin tartışmasız önemi büyüktür. Trafik adabı açısından da empati çok ciddi bir öneme sahiptir. Sürücü trafikte diğer yol kullanıcıları ile sürekli iletişim içindedir. Aracını hareket ettirmesiyle birlikte iletişim başlar ve aracını park edinceye kadar da bu iletişim sürer. Örneğin, sola ya da sağa dönüş yapmadan önce sinyal vermek bir iletişimdir. Trafik kuralları bu iletişimi sağlıklı, güvenli ve herkes için standart kılabilmek için vardır. Ancak trafik adabı bu kuralların o toplumda ne şekilde ve ne standartta uygulandığını belirlediği için ayrı bir yere sahiptir. Hiçbir toplum 24 saat trafik zabıtası tarafından denetlenemez. Toplum yararına, kesintisiz denetim, trafik adabı ile mümkündür. Yüksek empati kurabilen bir toplumda da trafik adabı diğerinin hakkını dikkate alan görgü kuralları üzerine kurulmaktadır.
Örnek 1:
Aracını kaldırıma park etmiş bir sürücü, diğer yol kullanıcıların kaldırımı kullanmasına engel olduğu gibi kaldırımı kullanamayan yayaların araç yoluna çıkmalarına neden olmaktadır. Ayrıca kaldırım taşlarına da zarar vermektedir. Empati düzeyi yüksek bir sürücü, kendini yaya olan yol kullanıcısının yerine koyar ve aracını kaldırıma park etmez.
Örnek 2:
Aracınızı park ettikten sonra hemen aracınızın başından ayrılmayın. Aracınızın durduğu yerin, diğer yol kullanıcıları açısından bir şekilde görme ve görülme ya da manevra engeli oluşturup oluşturmadığını kontrol edin.
Lütfen unutmayın! Trafikte yalnız değilsiniz. Çözümün parçası değilseniz, sorunun parçasısınızdır. Güvenli sürücü olmak için her zaman empati düzeyi yüksek bir kişi olunuz.
Kendinize ve yaptığınız işe değer verin, iletişim içinde olduğunuz kişilere değer verin, alıngan olmayın, kimseyi küçümsemeyin, affedici olun, anlayışlı olun, herkesin olaylara farklı bakabileceğini yani "aynı resme farklı gözlerle baktığını" unutmayın.
b. Diğergamlık
Diğergamlık, kendinden çok başkalarını düşünen, başkalarının iyiliği için fedakârlık yapan, özgeci şeklinde tanımlanır. Diğergamlık, yardım etme davranışının bir alt kategorisidir. Başkasının çıkarına davranma olarak tanımlanmaktadır. Kişinin kendisinden çok bir başkasına yarar sağlama isteğiyle yapılan davranışı işaret eder.
Örnek 1:
Trafikte aracınızla kırmızı ışıkta bekliyorsunuz. Işık yeşile döndü ancak bir yaya karşıya geçmek için yolu neredeyse yarılamış. Geçiş sizin hakkınız. isterseniz o yayanın önünden veya arkasından geçebilirsiniz. Ya da 3-5 sn. yayanın geçişi tamamlamasını bekleyip, öyle geçersiniz.
Örnek 2:
Sol tarafınızda seyretmekte olan araç, önünüze geçmek amacıyla sinyal veriyor. Hızınızı sabit tutup ya da uygun şekilde yavaşlayıp, onun önünüze geçmesine izin vermek diğergamlıktır.
c. Öfke Yönetimi
Trafikte sizi öfkelendiren bir sürücü ile camı açarak tartışmanız, trafiğin akışını nasıl etkilemektedir? Siz arkada beklerken ya öndekiler tartışıp sizi bekletseydi!
Trafikte yaşanan öfke duygusu, güvenli sürücülük yeteneklerini olumsuz yönde etkilemekte, tehlikeli davranışlara ve kural ihlallerine yol açabilmektedir. Diğerlerine göre daha çabuk ve daha fazla öfkelenen sürücülerin direksiyon hâkimiyeti bozulur, dikkat dağılır, kural ihlalleri artar, sabırsızlık ve tahammülsüzlük artar ve sonuç olarak kazaya karışma olasılığı artar.
Örnek Video:
Trafik ortamı, doğası gereği engellemelerle dolu bir ortamdır. Çeşitli nedenlerle trafik tıkanır. Kurallar gereği özellikle şehiriçi trafiği dur-kalk şeklinde yürür. Her kırmızı ışık bir engellemedir. Dolayısıyla bir sürücü engellenme duygusu yaşadığında hissettiği öfkeyi yönetmeyi öğrenmek zorundadır. Güvenli sürücülük için altın kural sakin olmak ve sakin kalmaktır.
Araç kullanırken kendinizi öfkeli hissederseniz uyum sağlayıcı/yapıcı öfke ifadesi yöntemini kullanın. Örneğin, önünüzde yavaşlamanıza neden olan ya da aracını aniden önünüze kıran bir sürücü ya da bir durum oluştu. Engellendiğiniz ya da haksızlığa uğradığınızı düşündüğünüz için ister istemez kendinizi öfkeli hissetmeye başlayabilirsiniz. Böyle bir durumda aşağıda belirtilen ve sizin için en uygun olan düşüncelerden seçiniz ve o düşüncelere yoğunlaşmaya çalışınız
ç. Beden Dili
Trafik ortamında diğer yol kullanıcıları ile iletişim sırasında sürücü hem aracını hem de beden dilini kullanır. Korna çalmak, yakın takip araç kullanmak, aracını kullanarak yapılan iletişim biçimlerine verilebilecek örnekler iken, diğer sürücü ya da yayaya el-kol işaretleri ile çabuk geçmesini ifade etmek de beden dilini kullanmaya örnek olarak verilebilir.
Özellikle bir trafik kazasında diğer tarafla iletişim halindeyken kişinin beden diline dikkat etmesi önemlidir. Sözler olumlu olabilir ancak kişinin kullandığı beden dili kavgaya davet çıkarmamalı, sakinleştirici olmalıdır. Haklı ya da haksız olma trafik zabıtasının karar vereceği bir durumdur. Ancak bir kaza durumunda taraflar, psikolojik olarak, savunma durumuna geçme ve diğerini suçlama eğilimi içindedirler. Bu ruh hali, beden diline yansır ve diğer taraf da aynı durumda olacağı için olumsuz olayların, kavgaların meydana gelmesi kaçınılmaz bir hal alabilir. Olayları daha da zor bir hale getirmemek için ve trafik güvenliğini gözetmek açısından kişinin diğer tarafa haklı ya da haksız olmasından bağımsız olarak saygı duyduğunu, varlığını gördüğünü ve kabul ettiğini ifade eden beden dili ile yaklaşması trafik adabı açısından istenilen durumdur.
Unutmayınız! size nasıl davranılmasını istiyorsanız karşınızdakine öyle davranmalısınız..
d. Konuşma Üslubu
Kişinin konuşma üslubu bazen sözlerinden daha çok önem taşır. İletişim sırasında mesajın ne olduğu kadar nasıl söylendiği de önemlidir. Başka bir deyişle, sözler olumlu olabilir ama söyleme tarzı olumsuz ise kişinin aklında sözler değil söyleyiş biçimi kalır ve ona göre karşılık verir. Konuşurken kişilerin yüzüne bakarak tebessüm etmek karşımızdakinin sert duruşunu yumuşatacaktır.
Sonuç olarak, beden dili ve konuşma üslubu kuralları açısından olumlu bir trafik adabı sahibi olmak güvenli sürücülük açısından önem taşımaktadır.
Beden dili ve konuşma üslubu da dikkate alınarak, trafik adabı açısından başarılı iletişim kurma becerilerinizi geliştiriniz. Bunun için aşağıda belirtilen hataları yapmayınız:
• Susup, bir şey söylemediğimizde, gerçekten söylemediğimize inanmak,
• Tek bir olayın, birini anlamak için yeterli bir örnek olduğu,
• Herkesin sizin görüşlerinizi ve duygularınızı paylaşması gerektiği,
• İnsanların değişmediği,
• İnsanlara atfettiğimiz özelliklere onların gerçekten sahip olduğu,
• Mesajlarımızın diğerlerine tümüyle açık olduğu,
• Söyleneni anlamamız gerekiyormuş gibi sosyal baskılar (bazen anlamayabilirsiniz),
• Karşınızdakinin kişiliğini sevmediğiniz için zihninizi ona kapatma,
• Dinlerken aynı zamanda değerlendirme eğiliminiz,
• İletişimde çok erken yargılara / ön yargılara varma,
•Atıflarınızı yaparken, kendinizi kayırma,
• Gerçek veriler ile o verilere ilişkin kendi algılarınızı karıştırmak,
• "Önemsiz" saydığınız mesajları duymamak.
e. Trafik Denetim Görevlileri ile İletişim
Bir sürücü, trafikte çeşitli nedenlerle trafik zabıtası ile iletişim kurmak durumundadır. Trafik denetim görevlileri, ilgili yasal düzenlemeler kapsamında görevlerini yapmaktadırlar. Dolayısıyla bir sürücü herhangi bir durumda trafik zabıtası ile iletişim kurarken, bunu aklından çıkarmamalı ve trafik adabı açısından iletişim kurallarına özen göstermelidir.
İletişim, mesaj alışverişi, bilgi aktarımıdır. Etkili, başarılı iletişim demek başkalarını suçlamak yerine hakça savaşım vermektir. Etkili iletişim becerileri gelişmiş olan kişi etkin şekilde dinlemeyi bilir, akıl okumak yerine karşısındaki kişinin ne demek istediğini gözden geçirir. Karşısındaki kişiye saygı duyar. Saygı duymak o kişinin varlığını kabul etmek anlamına geldiği için iletişimi başarılı hale getirir. Her insanın en önemli psikolojik ihtiyacı varlığını kabul ettirmektir. Empati düzeyinin yüksek olması da başarılı iletişim için en önemli koşulların başında gelmektedir.
Dolayısıyla sürücü, trafik denetim görevlileri ile başarılı bir iletişim kurabilmek, kendini ifade edebilmek için etkili iletişim becerileri konusunda bilgi sahibi olmalıdır.
Trafikte Hak İhlalleri
a) Birey Hakkı (Diğer Bireylere Verilen Zarar)
Sosyal hayatımızda kimseye zarar vermemeye ve kimsenin hakkını yememeye özen gösteririz. Bilerek ya da bilmeyerek hak yemekten çekinir ve buna göre yaşamaya çalışırız. Trafik hayatımızın bir parçası olduğuna göre aynı hassasiyeti trafik içinde de göstermemiz gereklidir. Trafik kurallarının konulmasının başlıca sebeplerinden biri de kişilerin trafikteki haklarının belirlenmesidir. Hem trafik düzeninin bozulmaması için hem de trafikte başkalarının hakkını çiğnememek için trafik kurallarına muhakkak riayet edilmelidir. Trafik kurallarına uyulmadığı takdirde bir başkasının canına ya da malına zarar verebiliriz. Trafik kuralları sürücülerin can ve mal güvenliklerini sağlamak için konulmuştur. Bu kurallara uymamak kişi haklarını ihlal ettiği gibi hayatlarına da kastedebilir.
Örnek1:
Birçok sürücü, hızlı araç kullandıklarında da araçlarını kontrol edebildiklerini düşünmektedir. Aynı zamanda kazaya sebebiyet vermeyecek kadar kendilerini usta şoför olarak görmektedirler (OECD, 2012). Ancak bu sürücüler trafikte tek başlarına olmadıklarını göz ardı etmektedir. Yaptıkları aşırı hız, diğer sürücülerin dikkatlerini dağıtıp, kaza yapmalarına sebep olabilir. Yine aşırı hız yapan sürücülerin, yola çıkan bir yayaya çarpma ve aşırı hızlı oldukları için o yayayı öldürme riskleri artar.
Örnek 2:
Arkasından siren çalarak gelen bir ambulansa yol vermeyen sürücü, o ambulansın içindeki kişinin hayatını kaybetmesine sebep olabilir.
Örnek 3:
Engelli kişiler için ayrılmış park yerlerine, engeli olmadığı halde park eden bir sürücü, oraya park etmek isteyen engelli bir sürücünün hakkını gasp ederek, o sürücünün trafik içinde zor durumda kalmasına sebep olur.
Örnek 4:
Herhangi bir araç arızası olmadığı halde, örneğin marketten bir şey almak için aracının dörtlülerini yakıp sağ şeritte bırakan sürücü yolun bir şeridini diğer araçlara kapatmış olur. Kimsenin kişisel çıkarları için yolun bir şeridini diğer sürücülere kapatmaya hakkı bulunmamaktadır.
b) Toplum Hakkı (Topluma Verilen Zarar)
Trafikte hatalı ve yanlış davranışlar kaza ile sonuçlanabilmektedir. Trafik kazası kişisel olarak can ve mal kaybına sebep olduğu gibi toplumsal zararları da çok büyüktür.
Bir kaza bir veya birçok kimsenin ölümüne neden olabilir. Bu ölümler ailelerin yıkımına, kaybolmasına sebep olabilir. Ailelerin yok olması ve dağılması sağlıklı bir toplumun bozulması demektir. Sağlıksız bir toplum, sağlıksız bir millet' sağlıksız bir devlet demektir.
Trafik kazası geçiren kişiler, canlarına bir zarar gelmese bile psikolojik olarak zarar görürler. Kişilerin bu bozuk psikolojileri ailelerine ve topluma olumsuz yansır.
Psikolojik etkilerin verdiği güvensizlikler, bilhassa gençlerde sigaraya eğilim alkol ve uyuşturucu gibi aileyi sosyoekonomik açıdan sıkıntılara sürükleyecek olayları tetiklemektedir. Yine psikolojik etkiler, bireyin yaşam kalitesini düşürmekte, içine kapanık bir benlik ortaya çıkararak çevresiyle ilişkilerini azaltmaktadır.
Ekonomik olarak dezavantajlı konumda olan dar gelirli aileler hem tıbbi gereksinimlerin maliyetleri hem de bu yaralanma veya ölüm neticesinde düşen gelirleri nedeniyle en büyük mağduriyeti yaşamaktadırlar.
Ölüm halinde ise kişinin bakmakla yükümlü olduğu bireylerin geçim sıkıntısı baş gösterebilmekte ve bu durum da bir ailenin dağılmasına veya kaybolmasına dahi gidebilmektedir.
c) Kamu Hakkı (Devlete verilen Zarar)
Trafik kazası sonucu meydana gelen maddi hasarlar, yetişmiş insan gücü kaybı ve yaralananlara yapılan sosyal güvenlik harcamaları ülke ekonomisine büyük zarar vermektedir.
Trafik kazasının topluma verdiği zararlar bununla da bitmemektedir. Karayollarının zamanından önce yıpranması, açılan çok sayıda dava ile yargı sisteminin iş yükünün artması, engelli nüfusunun artması, üretim ve refah kayıpları, uzun vadede kalkınmaya olumsuz etki, ülke imajının zedelenmesi, topluma verdiği zararların başlıcaları olarak sayılabilir.
ç)Yaşam Hakkı (Bireyin Kendine Verdiği Zarar)
Öğretide yaşama hakkı; önce insanın fiziksel-biyolojik varlığının arızasız olarak sürdürebilmesi için gerekli olan bir sağlık ve bütünlük içinde doğması, sonra insanın varlığının moral-kültürel gelişim olanaklarına sahip olarak sürdürülebilmesidir. Son olarak, bu suretle, fiziksel-biyolojik-psikolojik-moral-kültürel bütünlüğünü kazanmış insan varlığının aynı zamanda bir hukuksal bir kişi olarak toplum yararına dahi olsa, doğal sınırlamalar dışında yok edilmemesi olarak tanımlanmıştır (Öztürk, 2014). Sürücülerin başkalarının yaşama haklarını tehlikeye atacak davranışlardan uzak durmaları gerektiği gibi kendi yaşama hakkını da tehlikeye atacak davranış içinde bulunmaması gerekir. "Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayınız." ölçüsü akıldan çıkarılmaması gereken bir düsturdur.
Yaşama hakkı, en temel haktır. Diğer tüm hakların kullanımı ve varlığı bu hakka bağlıdır. Bu yönüyle yaşama hakkı mutlak bir haktır.
Kişi maddi ve manevi olarak birçok zorluk ve fedakârlıklarla yetişkin hale gelmektedir. Kişinin yetişkin hale gelmesinde birçok kişinin emeği vardır. Bu sebeple sürücülerin trafik içinde yanlış ve tehlikeli hareketler yaparak kendilerine zarar verme riskini göze almaya hakları yoktur.
d) Çevre Hakkı (Çevre ve Doğaya Verilen Zarar)
Günümüzde çevre sorunları son yıllarda giderek artış göstermektedir. Bu sorunların sonucunda, mevsimler değişmekte, buzullar erimekte, soluduğumuz hava zehirle yüklenmekte, kulaklarımız, gözlerimiz ve beynimiz; gürültü beton ve metal kirliliği ile dolmaktadır. Karayolu ulaşım sistemlerinin çevreye ve insana verdikleri zararlar farklı boyutlarda ve farklı özelliklerdedir. Çevreye en zararlı karayolu ulaşım sistemi ise özel araçtır. Enerji tüketimi, atık maddesi ve gürültü kirliliği en fazla, kapasitesi ise en düşük ulaşım sistemi özel araçtır. Bu nedenle özellikle kent içinde zorunlu olmadıkça özel araç yerine alternatif ulaşım türleri (toplu taşıma, bisiklet, yaya) kullanılmalıdır.
Karayolu trafik kazalarının kişiye, topluma ve kamuya verdiği zararların yanında çevreye de büyük zararları bulunmaktadır. Bu zararların başlıcaları aşağıda özetlenmiştir.
Orta refüjlere ve yol kenarlarına dikilen ağaçlar zarar görmektedir.
Bilhassa yakıt, kimyasal madde, tıbbi atık vs. yüklü araçların yaptığı kazalar neticesinde çevre büyük ekolojik zarar görmektedir.
Trafo, elektrik direğine çarpma gibi durumlarda kesintiler yaşanmaktadır.
Köprü, tünel gibi noktalarda yaşanan kazalarda ulaşım aksamaktadır.
Trafikte Diğerlerinin Sürücü Davranışlarına Etkisi
İnsan toplum içinde yaşayan sosyal bir varlıktır. Kişinin günlük hayatında yapmış olduğu birçok rutin aktivitede de davranış şeklini sosyal çevresi şekillendirir.
Yüzmek, bisiklete binmek gibi araç kullanmak da sensori motor bellek ile yapılan bir davranıştır. Sürücüler trafikte toplu olarak araç kullandıklarından toplumsal belleğin de etkisi altındadırlar.
İnsan zihni ile bedeni arasında uyuma dayanan bir ilişki vardır. Koşarken bedenin hızı arttığından zihnin uyarılma tonusu ile uyanıklık ve çalışma hızı da artmaktadır. Oysaki araç kullanırken, yani aslında beden sabitken zihnin otomobil hızında sürekli çalışması istenmektedir. Hız arttığında bilgi alış hızı da artacağından, daha kısa zamanda aynı görsel bilginin alınması gerekli olup, yorumlama, karar verme, uygulama ve tepki hızları da artmak zorundadır. insanın araç ile hızlı yaşantısında, zihnin varlığını sürdürebilmek ve bedeni korumak zorunda kaldığından, doğasına karşı gelen bu dengesizliğe uyum gösterecek olan beynin çalışmasını otomatik duruma kaydırır.
Ortamda, sizi izleyen kişinin varlığı ya da yokluğu farklı davranmanıza neden olur. Bununla ilgili en eski deneyi Triplett, 1897 yılında yapmıştır. Araştırmacı, bir yarışmada bisiklet yarışçılarının, başkaları tarafından izlendiklerinde hızlarını arttırdıklarını bulmuştur. Psikoloji biliminde bu olaya "sosyal kolaylaştırma" denmektedir. Başkalarının etkisi ile davranışlarımız yalnız olduğumuzdan daha farklı olabilir. Yalnızken emniyet kemeri takan bir genç sürücü, yanında yaşıtı olduğunda onun olumsuz etkisiyle emniyet kemerini takmayabilir.
Trafik içinde tüm kurallara uyarak araç süren bir sürücü bile, trafikteki diğer araçlara farkında olmayarak ya da farkında olmasına rağmen direnç gösteremeyerek, uyum sağlayıp kural ihlali yapabilir.
Lütfen dikkat başkalarının sizi olumsuz etkilemesine izin vermeyin. Her zaman güvenliği dikkate alarak, trafik kurallarına uyun.
Örnek 1:
Akan bir trafik içindeki sürücü, önündeki ve arkasındaki araçlar yasal hız sınırının üstünde gidiyorsa, kendini o akışa kaptırıp, yasal hız sınırının üstüne çıkabilir. Bu çoğunlukla farkında olmadan yapılan bir kural ihlalidir. Bazı durumlarda ise sürücü, yasal hız sınırının üstünde seyir ettiğinin farkındadır. Ancak yavaşladığı takdirde arkasındaki araçların korna ve selektörlerle tepki vereceğini bildiğinden bu tepkiyi göze alamaz ve hızını düşüremez.
Örnek 2:
Normal hayatında emniyet kemerinin olası bir kazada hayat kurtardığını bilen ve bu bilinçle emniyet kemerini takan bir kişi, yanında yolculuk ettiği kişinin etkisi ile emniyet kemerini takmayabilir. Lütfen dikkat, trafikte diğer kişilerin sizi olumsuz etkilemesine izin vermeyin.
Aşağıdaki SORU BANKASI butonunu tıklayarak bu konu ile çıkmış soruları çözebilirsiniz.